Tahkimin Avantajları ve Etik Kurallarda Somutlaşması

Tahkimin Avantajları ve Etik Kurallarda Somutlaşması

İstanbul Tahkim Derneği (İSTA) ve İstanbul Barosu Tahkim Merkezi ortak yayınında İSTA Hakem Etik Kuralları bağlamında “Tahkimde Etik” konusunu konuştuk. 26 Mayıs 2020 tarihinde gerçekleşen yayına İSTA Yönetim Kurulu Başkanı Av. Mehmet Gün, İstanbul Barosu Tahkim Merkezi Başkanı Av. İsmail Altay ve aynı zamanda İSTA Hakem Etik Kurallarının yazımında da büyük emeği olan Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süheyla Balkar Bozkurt konuşmacı olarak katıldılar.

Aşağıda bu yayından derlediğimiz görüşleri bir not olarak sunuyoruz.

Tahkimin “alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden biri” olmanın ötesine geçerek, olağan hale gelmesi için tarafların hakemlere ve tahkimdeki tüm aktörlere güveneceği bir sistemin kurulması gerekmektedir. Tahkimde Etik konusu bu anlamda büyük önem taşımaktadır.

Türkiye’de tahkim merkezlerinin kurulması ve tahkim konusunda farkındalığın artması tahkimin yaygınlaşması açısından büyük fırsatlar doğurmaktadır. Tahkim günden güne yaygınlaşmakta ve davaların değerleri artmaktadır. Örneğin ICC’de her yıl bine yakın tahkim davası görülmektedir ve bu davaların ortalama değeri 45 milyon dolara ulaşmıştır. Hukuk ekonomisinin en önemli çarkını oluşturan tahkimin hem bizim ülkemizde hem de küresel çapta yükselebilmesi için güven tesis etmesi gerekmektedir. Bu güvenin tahkimin tüm bileşenlerinin; yani hakemlerin, vekillerin, tahkim kurumlarının ve üçüncü kişi fonlayıcıların nezdinde sağlanması gerekmektedir. Tarafların amacının adil ve dürüst bir karar elde etmek olduğu göz önünde bulundurulduğunda, tüm aktörlerin tahkim yargılaması boyunca etik davranış ilkelerine uygun davranmaları büyük önem taşır.

Bu güven hukuk kurallarının ötesinde, aktörlerin davranış biçimlerini düzenleyen etik kurallar ile sağlanabilir. Ahlaki değerleri, homojen bir toplulukta davranış olarak dışa yansıtma biçimi etiktir. Eğer bu homojen topluluk bir meslek grubunu ifade ediyorsa onların doğru davranış kuralları deontolojik veya etik kurallar olarak adlandırılmaktadır. Hukuk kuralları ise bütün bu kurallardan farklı olarak ihlal edilmesi durumunda yaptırım uygulanacak kurallardır.

HMK ve MTK’daki atıfların yanı sıra örneğin TCK’nın 252. maddesi 9/e bendinde kamu görevlilerine ek olarak “Bir hukuki uyuşmazlığın çözümü amacıyla başvurulan tahkim usulü çerçevesinde görevlendirilen vatandaş veya yabancı hakemler” de rüşvet suçunun süjeleri arasında yer almaktadır. Ancak etik kurallar özünde yaptırımı dışlamaktadır. Etik kurallarının ihlali halinde, ödenecek bedel mesleki saygınlığın kaybıdır.

Hakemlerden de belli davranışlar sergilemeleri beklenir: tahkim yargılaması boyunca adil ve dürüst bir yargılama yapma, tarafsız ve bağımsız olma, süratle, az masrafla yargılamayı sonuçlandırma, sır saklama yükümlüğüne riayet etme gibi…

Tahkimin avantajı olarak saydığımız esaslar, aslında hakemlerin karakterinde toplanmıştır. Bu sebeple hakemlerin etik davranmaları önemlidir. Beklenen/tercih edilen davranış biçimleri bir kılavuz haline getirilerek etik kuralları adı altında taraflara ve hakemlere sunulur. Bu durum tahkimin avantajları için de bir vaattir.

Bu kapsamda öncelikle hakemlerin uzman olmadıkları konulardaki davaları almaktan geri durması beklenir. Aynı şekilde gerekli vakti ayıramayacak ise hakemin davayı bakmaması gerekir.

Tahkimin bir diğer avantajı da gizliliktir. Bu durumda hakem sır saklama hükümlülüğüne öncelikle etik bir yükümlülük olarak uymalıdır.

Tahkimin en önemli avantajlarından biri de bağımsızlık ve tarafsızlıktır. Bu aynı zamanda ilk akla gelen etik kurallardan biridir. Bu kural kanunlarda da yer almaktadır. Ancak bu düzenlemeler yapılmasaydı da tarafsızlık ve bağımsızlık bir ahlak kuralı olarak var olacaktı.

Kamuoyunun tahkimin avantajlarından tümüyle yararlanabilmesi adına, etik kurallarının uygulaması için tüm tahkim uygulayıcıları tarafından büyük çaba gösterilmektedir. Örneğin hakemlerin tarafsızlığı konusunda araştırma yapan şirketler bulunmaktadır. Bu şirketler hakemlerin mesleki deneyimlerini araştırmakta ve önyargıya sebep olabilecek konuları ortaya çıkarmaktadır. Özellikle binlerce hukukçunun görev aldığı uluslararası hukuk bürolarında bu tür profesyonel incelemeler gerekli olmaktadır. Çünkü tahkim yargılamasında hakemlik yapan avukatların çalıştığı avukatlık bürolarının başka kıtalardaki iş bağlantılarını dahi açıklaması beklenmektedir.

Bağlantısı olmak bağımsız olmamak anlamına gelmemektedir. Hatta başarıları sebebiyle hakemlerin birçok uyuşmazlıkta tercih edilmesi söz konusu olmaktadır. Önemli olan bu bağlantıların bildirilmesi ve tarafların inisiyatif alıp hakemlere güven oyu sunmalarına imkan tanınmasıdır.

Bazen taraflar hakemlerin devlet tarafından atanmamaları nedeniyle güvensizlik içinde olabilmektedir. Bazen hakemler de bu güveni telkin etmeyecek davranışlar sergileyebilmektedir. Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı konusundaki genel soru işaretleri de tahkim uygulamacılarına yansımaktadır. Bu algının olumlu yönde değiştirilmesi adına kurumsal olarak önlemler almak zorunda olduğumuz ortadadır.

Türkiye’nin iç tahkiminin yaygınlaşması ve uluslararası tahkimde de Türkiye’ye güven duyulması için tahkimde etik meselesinin çözülmesi birinci öncelikli amaçtır. İSTA Hakem Etik kuralları, tahkim konusunda kabul ettiğimiz ahlak kurallarının bilimsel bir çerçeveye oturtulması amacıyla yayınlanmıştır.

Bu amaçla İSTA önce dünyadaki etik kurallarını derlemiş, paydaşların görüşlerini almış ve derlenen bu kurallar ve görüşler Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süheyla Balkar Bozkurt tarafından akademik bir anlayışla özgün bir metinle 2018 yılında kamuoyu ile paylaşılmıştır.