Usuli Zaman Çizelgesi ve Tahkim Yargılamasındaki Yeri

Usuli Zaman Çizelgesi ve Tahkim Yargılamasındaki Yeri

Av. Hasan Özgür; Cukur & Yılmaz Hukuk Bürosu

İzzet Gürler; Cukur & Yılmaz Hukuk Bürosu; İSTA Yönetim Kurulu Yedek Üyesi

Tahkim yargılaması, devlet mahkemelerine kıyasen, taraflara birçok konuda esneklik sağlayan ve tarafların iradeleri ve ihtiyaçları doğrultusunda yürütülen bir yargılama faaliyetidir. Tahkim yargılamasında, yargılamanın gereksiz yere uzaması ihtimalini azaltan, tarafların yargılamayı diledikleri gibi şekillendirmesini sağlayan ve “Usuli Zaman Çizelgesi” olarak adlandırılan bir araç da mevcuttur.

İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC) ve dünyadaki diğer birçok tahkim merkezi bu tip bir belgenin düzenlenmesini ve buna uygun olarak tahkim yargılamasının sürdürülmesini öngörmektedir. Kurumsal tahkim merkezleri haricinde; sadece ilgili tahkim yargılaması için seçilen Tek Hakem ya da Hakem Kurulu tarafından görülen ad hoc tahkim yargılamalarında da Usuli Zaman Çizelgesi düzenlenmesinin önünde bir engel bulunmamaktadır.

Tahkim yargılamasının başında, Tahkim Talebi ve Tahkim Talebine Cevap sunulduktan ve dosya hakeme tevdi edildikten sonra, Usuli Zaman Çizelgesi Tek Hakem veya Hakem Kurulu tarafından tarafların görüşleri alınmasını müteakiben düzenlenmektedir. Tahkim merkezlerinin kurallarına göre detayları değişmekle birlikte, genellikle Görev Belgesi ile birlikte ya da Görev Belgesi düzenlendikten hemen sonra Usuli Zaman Çizelgesi düzenlenmektedir. İleriki aşamalardaki işlemler, örneğin; dilekçelerin verilme tarihi, tüm duruşma tarihleri, tanıkların dinlenecekleri ve bilirkişilerin sorgulanacakları duruşmaların tarihleri, keşif tarihi ve uygun görülen diğer usuli işlemlerin tarihleri Usuli Zaman Çizelgesi’ne göre yapılmaktadır. Ancak Usuli Zaman Çizelgesi mutlak değişmez bir belge değildir ve gerekli görülen hallerde Tek Hakem veya Hakem Kurulu, tarafların da görüşünü alarak Usuli Zaman Çizelgesi’nde belirtilmiş tarihleri ve süreleri değiştirebilir.

Tahkim yargılamasında usuli işlemlerin hangi tarihte gerçekleştirileceğinin önceden belirlenmiş olması, tahkim yargılamasının öngörülebilir olmasını sağlamaktadır. Özellikle ilk defa bir tahkim yargılamasını tecrübe eden taraflar ve/veya taraf vekilleri için yargılama süreci ve usulü kolaylaşmaktadır. Usuli Zaman Çizelgesi ile yargılama taraflar ve hakemler için kolaylaşmakta ve yargılama sırasındaki masraflar ve yargılama süresi kontrol altına alınmaktadır.

Uygulamada zaman zaman hakemlerin tarafların uygun olup olmamalarını dikkate almadan kendi uygunluk durumlarına göre duruşma tarihlerini ya da yargılama sürecini belirledikleri görülebilmektedir. Bu durum aşağıda örnekleri verilen gibi sıkıntılara yol açabilmektedir;

  • Duruşmanın yapılacağı ülkeye gidilirken vize alınması gerektiği durumlarda, duruşmaya katılacak tarafların, avukatların, tanıkların, uzmanların vb. kişilerin vize sıkıntısı yaşaması söz konusu olabilir.
  • Duruşma tarihlerinin ve yargılama usulünün düzenlenmesi sonucunda duruşmaya katılması gerekli kişilerin diğer programları ile çakışmalar yaşanabilir ve yargılamanın sıhhati ile ilgili ciddi sorunlar gündeme gelebilir. Örneğin, belirlenen günde taraf asillerinin veya vekillerinin başka bir tahkim yargılamasında duruşması olabilir, sağlık sorunları olabilir, yıllık izinleri olabilir veya başka bir özel ya da iş kaynaklı müsait olmama durumu söz konusu olabilir ve bu kişilerden birinin yargılamaya katılmaması verilecek kararın sonucuna doğrudan etki edebilir.
  • Sunulması gereken delillerin toplanması ve tercümelerinin yapılması, tanık ifadelerinin yazılı olarak alınması, sunulması ve bunların tercümesi vb. işler bir sonraki duruşmaya kadar yetiştirilemeyebilir, taraflar için aşırı bir zorluk oluşturabilir ya da toplanması gereken belgeleri bulabilecek ya da düzenleyebilecek kişiler o zaman dilimi itibariyle şirkette fiilen bulunmayabilir.

Usuli Zaman Çizelgesi ile yargılamanın aşamaları önceden görülebilmekte ve hangi tarihte yargılamanın sona ererek karar verileceği bilinebilmektedir. Yargılama esnasında beklenmeyen herhangi bir durum söz konusu olmadığı müddetçe, yargılamanın tüm aşamaları kararlaştırıldığı şekilde yürütülür ve bu durum taraf asillerine ve vekillerine programlarını ayarlama imkânı verir.

Belirli bir süre ile sınırlı olan tahkim yargılamalarında Usuli Zaman Çizelgesi ile tüm süreç önceden irdelenmeyip en kötü senaryoya göre süre planlaması yapılmadığı durumlarda, zaman zaman tahkim yargılamasının belirlenen süre içerisinde tamamlanamaması gibi durumlar söz konusu olabilmektedir. Ancak, Tek Hakem veya Hakem Kurulu hazırlanan Usuli Zaman Çizelgesi’ne uymakla yükümlü olduklarından, Usuli Zaman Çizelgesi düzenlendiği takdirde yargılamanın keyfi biçimde uzaması ve tahkim süresinin uzatılmadığı durumda kararın süresinde verilmemesi nedeniyle tahkim kararın iptal edilmesi ihtimalleri azalmaktadır.

İyi bir hakem, Usuli Zaman Çizelgesi’ni düzenlerken tarafların taleplerini, ihtiyaç duyabilecekleri hazırlanma süresini dikkate almalı ve tarafların üzerinde mutabık kaldıkları tarihler ve yargılama aşamaları doğrultusunda Usuli Zaman Çizelgesi’ni son hale getirmelidir. Zira taraflar uyuşmazlıklarının çözümü için tahkim yargılamasını seçmiştir ve uyuşmazlıklarını kendi belirledikleri usul ile çözümlemeyi arzulamaktadır. Bu noktada hakemin taraf iradeleri doğrultusunda tarihleri ve usulü belirlemesi gerekmekte ve belirlenen tarih ve usule uygun şekilde yargılamayı gerçekleştirmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, bir usul ihlalinin yapıldığı ve bu ihlalin “kararın esasına etkili olduğu”gerekçesiyle, hakem kararının Milletlerarası Tahkim Kanunu madde 15/2.1.f hükmü uyarınca iptal edilme tehlikesi dahi söz konusu olabilir. Diğer yandan, Usuli Zaman Çizelgesi ile birlikte süre bakımından tarafların iradeleri doğrultusunda tahkim süreci yürütüleceği için, karar açıklandıktan sonra usulden kaynaklanan adil yargılanma hakkına ve silahların eşitliği ilkesine aykırılık iddiaları nedeniyle hakem kararının iptal edilmesi gibi durumların oluşmasının önüne bir nebze olsun geçilebilir.

Usuli Zaman Çizelgesi, Tek Hakem ya da Hakem Kurulu tarafından düzenlendikten sonra tahkim merkezlerinin ilgili organına iletildiği için, tahkim yargılamasının Usuli Zaman Çizelgesi’ne uygun olarak görülüp görülmediği takip edilebilmektedir. Tarafların anlaşması sonucunda Usuli Zaman Çizelgesi üzerinde bir değişiklik söz konusu olsa ya da yargılama süresinin uzatılması gündeme gelse dahi tahkim merkezlerinin ilgili organı gerekli gözetimi ve denetimi gerçekleştirmektedir.

Sonuç olarak, hem davacı ve davalı asiller, hem de vekilleri için öngörülebilir bir tahkim yargılaması vaat eden Usuli Zaman Çizelgesi taraflara diledikleri şekilde ve süre içerisinde kendi iddialarını ileri sürme ve karşı tarafın iddialarına cevaplarını sunma imkânı tanımaktadır. Beklenmeyen durumları mümkün olduğu ölçüde ortadan kaldıran ve adil bir kararın çıkmasına katkı sağlayabilecek bir yargılama mekanizmasıdır. Bu noktada hakem olarak atanan kişilerin de Usuli Zaman Çizelgesi’ni olabildiğince tarafların isteklerine, ihtiyaçlarına ve uygunluklarına göre hazırlamaları sağlıklı bir tahkim yargılamasının gerçekleşmesi ve verilen kararların sıhhati adına elzemdir.

Tags: