1 Temmuz 2020 NAFTA’dan USMCA’ya Geçiş, Uyuşmazlık Çözümü ve Türkiye’ye Etkileri

1 Temmuz 2020 NAFTA’dan USMCA’ya Geçiş, Uyuşmazlık Çözümü ve Türkiye’ye Etkileri

ABD, Meksika ve Kanada arasında 2018 yılında imzanan USMCA, Nisan ayı başında ülkelerin gerekli süreçleri tamamlamasının ve bildirimleri yapmasının ardından yürürlüğe gerecektir. NAFTA Anlaşması’nın iptal edilmesi ile devreye giren USMCA uyuşmazlık çözümü alanında önemli değişimler getirecek ve Türkiye’ye etkileri olacaktır. 

Derneğimiz tarafından hazırlanan “1 Temmuz 2020 NAFTA’dan USMCA’ya Geçiş Uyuşmazlık Çözümü ve Türkiye’ye Etkileri” başlıklı bilgi notunu aşağıda okuyabilirsiniz:

Anlaşmanın Yürürlüğe Giriş Süreci Nasıl Gelişti?

ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim vaatlerinin bir sonucu olarak 2017 yılında ABD, Kanada ve Meksika arasında Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın (NAFTA) yeniden müzakere görüşmelerine başlanmıştır. 14 ay süren ve yoğun tartışmalara sahne olan müzakereler sonucunda NAFTA’nın yürürlükten kaldırılarak yeni bir ABD Meksika Kanada Anlaşması (USMCA) üzerinde mutabakata varılmıştır.

NAFTA’nın Kanada ve Meksika için haksız avantaj sağladığı ve orta sınıfın istihdamına zarar verdiği yönündeki Amerikan Hükümeti tezleri ile başlayan sert müzakereler sonucunda ABD önce Meksika sonra da Kanada ile mutabakata vararak anlaşmayı imzalamıştır. ABD Başkanı Trump, Kanada Başbakanı Justin Trudeau ve eski Meksika Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto Kasım 2018’de Arjantin’de düzenlenen G20 Zirvesi’nde imza töreni gerçekleştirmiştir.

Nisan ayı başında ülkelerin gerekli süreçleri tamamlamasının ve bildirimleri yapmasının ardından, anlaşmada yer alan 3 aylık sürenin sona ermesi ile USMCA 1 Temmuz 2020 tarihinde yürürlüğe gerecektir.

Anlaşma ile Neler Değişecek?

USMCA’in Trump’ın “America First” ilkesi ile yola çıkılması nedeniyle Kanada ve Meksika açısından dezavantajlar getireceği düşünülmüş ve özellikle Kanada Başbakanı Justin Trudeau anlaşmaya uzun bir süre net şekilde karşı çıkmıştır.

Buna karşılık özellikle Kanada’nın yoğun müzakereleri sonucunda, anlaşmanın aldığı son hal, üye ülke menşeli ara girdi kullanımını artırmak üzere 3. ülkelere karşı gümrük duvarları örmeyi öngörmektedir. Belki de bu yüzden, süreci başlarda çok sert muhalefet ile karşılaşan Meksika ve Kanada karar alıcıları ve kamuoyları anlaşmayı beklenenden daha hızlı kabullenmiştir.

Anlaşma özellikle fikri mülkiyet hakları, otomotiv sektörü, süt ürünleri ve anlaşmanın geçerlilik süresi başlıklarında NAFTA’ya kıyasla önemli değişiklikler içermektedir.

Üye ülkelerin sıfır gümrük vergisi ile otomobil ticareti yapabilmesi için ticarete konu olan otomobillerde kullanılan yan sanayi ürünlerinin en az yüzde 75’inin anlaşma tarafı ülkelerde üretilmesi gerekecektir. Böylece özellikle Meksika’nın Çin ve diğer Uzakdoğu ülkelerinden parça ithalatına sınırlama getirilecektir. Anlaşma ile ayrıca otomotiv sektöründe ücretler için de minimum sınır getirilmiştir. Bu sınır kuşkusuz ki ABD ve Kanada işgücü piyasası için kolayca karşılanabilir miktardadır.

Anlaşma ile fikri mülkiyet alanında da daha sıkı regülasyonlar hakim olacaktır. Çeşitli sektörlerde patent sürelerinin artırılması, sahibinin ölümü ardından telif hakları süresinin 50 yıldan 70 yıla çıkarılması, korsan film satışına daha ağır cezalar getirilmesi gibi önlemler alınmaktadır. Ayrıca film, oyun, kitap gibi telif eserlerin internetten yayınlandığı dijital uygulamalara getirilen ek vergiler de yasaklamaktadır.

Bu gelişmeler içinde Kanada ve Meksika kamuoyunu en çok rahatsız eden ise, anlaşma ile süt ve kümes hayvanı ürünleri pazarının ABD’li firmalara açılması olmuştur. Özellikle Kanada’nın süt ürünlerine sağladığı maliyet avantajlarını kaldıracak olması ülkedeki 220 bin ailenin büyük tepkisini çekmiştir.

USMCA alışılmışın aksine süre sınırı olan bir anlaşma olarak tasarlanmıştır. Anlaşma Üye ülkelerce 6 yılda bir gözden geçirilecek ve uzatılmaması halinde yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 16 yıl sonunda iptal olacaktır.

USCMA ile Uyuşmazlık Çözümü ve Tahkim nasıl etkilenecek?

Kamuoyunun ilgisi daha çok sektörler ve dış ticaret kısıtlamaları yönünde olsa da USCMA’nın getirdiği en büyük yeniliklerden biri NAFTA’nın yatırım tahkimi maddelerini Kanada ve ABD için tamamen, Meksika için ise büyük ölçüde kaldırılmasıdır.

NAFTA 3 alanda uyuşmazlık çözümü düzenlemeleri içermekteydi. Damping-Sübvansiyona karşı önlemler, devletlerarası uyuşmazlıklar ve yatırımcı-devlet uyuşmazlıkları.

ABD tarafı özellikle damping ve sübvansiyona karşı önlemlerin kaldırılmasını savunmuştur. Kanada’nın yoğun çabası sonucunda NAFTA’daki önlemler USMCA’ye de aynen taşınmıştır. Esasen yukarıda da belirttiğimiz üzere anlaşma ile üye ülkeler arasındaki ticaret önemli ölçüde korunmakta, hedef daha çok ithal ara girdi ve ürünler olarak belirlenmektedir.

Anlaşma maddelerinin uygulanması sonucunda oluşacak devletler arası uyuşmazlıklar da NAFTA’da olduğu gibi tahkim ile çözülmeye devam edilecektir. Hatta hakem heyetlerinin oluşumunda milletlerarası tahkime daha yakın bir mekanizma oluşturulmaktadır.

Buna karşılık USMCA ile yatırımcı-devlet uyuşmazlıkları için uygulanan ve davaların ağırlıklı olarak ICSID’de görüldüğü NAFTA Yatırım tahkimi Kanada ve ABD için tamamen, Meksika için ise büyük ölçüde ortadan kaldırılmıştır. Mevcut davalar devam edebilecek ve yeni davalar için 3 yıllık bir geçiş süreci geçerli olacaktır, ancak bu sürelerin bitimi ardından taraflar artık yatırımlarının zarara uğratıldığı noktasındaki şikayetlerini devlet mahkemelerine yapabileceklerdir. Bunun dışında yatırım sözleşmelerinde yer verecekleri uyuşmazlık çözüm maddeleriyle uyuşmazlıklarını UNCITRAL esası ile görülecek ticari tahkime yönlendirme şansları da olacaktır.

Tüm dünyada bir trend olarak devam eden yatırımcı-devlet uyuşmazlıklarının ticari tahkime ve kısmen devlet mahkemelerine taşınması süreci böylelikle Kuzey Amerika’da da gözlenecektir.

Diğer yandan üye ülkelerde yatırımları bulunan yabancı yatırımcılar bakımından, söz konusu anlaşmanın yaratacağı yeni koşullar belirsizliğe ve dolayısıyla daha çok uyuşmazlığa sahne olabilecektir.

Anlaşma maddeleri, ürünlerin gümrük vergisi avantajından yararlanmak üzere daha sıkı menşe kurallarına tabi olacağı anlamına gelmektedir. Daha sıkı kuralların da daha çok uyuşmazlığı beraberinde getirmesi söz konusu olabilecektir. Zira dış ticarette şartların değiştiği geçiş dönemleri de özellikle sözleşmelerde tadilat gerektirmesi, fiyatların değişmesi gibi sebeplerle daha çok uyuşmazlığa yol açabilmektedir.

Hakem heyetlerini ve mahkemeleri meşgul edebilecek diğer bir konu ise sözleşmelerinde NAFTA’ya doğrudan atıflar olan yatırımlar ve ticari ilişkileri ilgilendiren uyuşmazlıklar bakımından yaşanacak karmaşadır. Bu anlamda hakemler ve tahkim avukatları ve bilirkişileri için her iki anlaşmaya ve bilhassa geçiş hükümlerine hakimiyet çok büyük önem kazanacaktır.

Uyuşmazlık çözümü açısından dikkat çekici diğer bir konu ise anlaşmanın kendiliğinden yürürlükten kalkmasına ilişkin maddelerdir. Yatırım ve serbest ticaret anlaşmalarının doğası belli bir zaman sınırı olmaksızın imzalanmalarıdır. Bu tür anlaşmalar uzun vadeli doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile istikrarlı bir karşılıklı ticareti tesis etmek ve bunlara güvence getirmek için yapılır. USMCA’de ise bunun aksine bir düzenleme söz konusu olduğundan, ilgili tarafların USMCA’nın yürürlükten kalkması durumunda oluşacak olası etkileri sözleşmelerine eklemeleri beklenmektedir.

Türkiye’ye olası etkileri neler olacak?

Türk şirketlerinin USMCA ülkelerine en çok ihraç ettiği ürün grupları, demir-çelik ürünleri, otomotiv ve aksamları, tekstil ve hazır giyim ürünleri, makine ve tarım-gıda ürünlerdir. Ayrıca Türkiye fikri ve sınai mülkiyet hakları konusunda da ABD ile çok yakın iş ilişkileri içindedir.

Türk şirketleri dış ticaret öngörülerini doğru temellere oturtmak ve uyuşmazlıklara yol açmamak adına USMCA’nın getirdiği menşe kurallarını yakından takip etmelidir. Üretim süreci boyunca kullanılan ara girdilerin her biri için çeşitli değişiklikler getiren USMCA’ya uyum çerçevesinde yeni menşe kuralları dikkatle izlenmelidir.

Türkiye tarafından dikkat edilmesi gereken bir diğer konu USMCA ülkelerinde yatırım yapan Türk firmalarının ve vatandaşlarının yeni sürece uyumudur. Özellikle NAFTA’nın avantajlarından faydalanmak üzere yapılmış yatırımlarda yeni koşulların yakından izlenmesi, ithal girdi oranlarının dikkatle yeniden belirlenmesini gerektirecektir.

USMCA süreci ile Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Uyuşmazlık Çözüm mekanizmasının kilitlenmesi süreçleri nasıl bir paralellik gösteriyor?

Bu anlaşmanın hazırlık aşamasında alınmış kararlar çeşitli ürünlerin ABD’ye ihracatında ABD’nin USMCA dışındaki ülkelere ek gümrük vergileri uygulama kararını sürdürebileceğini göstermektedir. Örneğin 2018 yılında ABD Başkanı Donald Trump’ın Kanada ve Meksika dışındaki ülkelerden ihraç edilecek çelik ürünlerine yüzde 25 oranında gümrük vergisi uygulaması ABD’ye Türk çelik ihracatını durma noktasına getirmiştir. Nitekim Türkiye bu kararın ardından ABD’yi DTÖ Anlaşmazlıkların Halli Mekanizmasına şikayet etmiştir. Türkiye ABD’yi bu amaçla DTÖ’ye şikayet eden Avrupa Birliği (AB), Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan, Rusya, İsviçre, Kanada, Norveç ve Meksika ardından 8. ülke olmuştur.

Ancak İSTA Blog’unda daha önce yer verdiğimiz bir makalede de kapsamlı olarak incelediğimiz üzere, DTÖ Anlaşmazlıkların Halli Mekanizması ABD’nin etkisi ile çalışmaz hale getirilmiştir. (o makaleye link koyulabilir ve aşağıdaki listeye eklenebilir)

Kaynaklar ve Ek Okumalar

İKV, NAFTA’dan USMCA’ya Uzanan Trump Zaferi, 1 Ekim 2018

TEPAV, NAFTA, USMCA olurken neler değişti? Ekim 2018

İHKİB, USMCA, Nafta’nın Revizyonu Neler Getiriyor

Vox, NAFTA made your car cheaper, USMCA could change that (Video), 30 Ekim 2018

Kluwer Arbitration Blog, What’s in a Name Change? For Investment Claims Under the New USMCA Instead of NAFTA, (Nearly) Everything, 5 Ekim 2018

Etiketler:
,