21 Şubat 2018 İptal Davasında Görevli Mahkemeyi Netleştiren Tasarı TBMM’de
31 Ocak 2018 tarihinde meclise sunulan ve torba kanun tasarında, tahkim ile ilgili ayrıntılı yasal değişiklikler de yer alıyor. Tasarı ile tahkim yargılamasında nihai karara karşı açılacak iptal davalarında görevli ve yetkili mahkemeler açıkça belirtiliyor.
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı başlığı ile meclise iletilen reform paketi 31 Ocak 2018 tarihinde Adalet Komisyonu’na sunuldu. Adalet Komisyonu da 16 Şubat 2018 tarihinde tasarıdaki tahkim ile ilgili maddeleri aynen kabul ederek tasarıyı Genel Kurul Gündemine iletti.
Yapılacak kanun değişiklikleri ile tahkim yargılamalarında nihai karara karşı açılacak iptal davalarında “bölge adliye mahkemeleri” görevli olacak. Tasarının “Genel Gerekçe” bölümünde tahkime ilişkin şu ifadeler yer aldı:
“Bir ülkede yatırım ortamının iyileştirilmesi, yargı sisteminin kalitesi, hızı ve sözleşmelerin icrası konusundaki gücüyle yakından ilişkilidir. Ekonomi ve hukuk alanları birbiriyle yakın ilişki içinde olup bu ilişki aynı zamanda bir ülkenin yatırım ortamının iyi olup olmadığı hakkında fikir vermesi bakımından önemlidir. Etkin bir hukuk sistemi, yatırım ortamının iyileştirilebilmesi için olmazsa olmaz bir şart olarak karşımıza çıkmaktadır.”
“Ülkemizde tahkim yargılamasına konu olan uyuşmazlıkların önemli bir kısmını ticari uyuşmazlıklar oluşturmaktadır. 20 Temmuz 2016 tarihinde bölge adliye mahkemelerinin tüm yurtta faaliyete geçmesinden sonra özellikle tahkim yargılamasında görevli ve yetkili mahkeme sorunu gündeme gelmiştir. Görevli mahkemenin belirlenememesi nedeniyle mahkeme yargılama süreleri uzamış buna bağlı olarak tahkim yargılama süreleri de artmıştır. Tahkim yargılamasının daha hızlı bir şekilde yapılabilmesi için Tasarıyla görevli ve yetkili mahkeme açıkça belirlenerek bu sorun da çözüme kavuşturulmaktadır. Diğer taraftan ticari uyuşmazlıkların daha hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulması amacıyla da bazı düzenlemeler yapılmaktadır.”
Tasarıda tahkim ile ilgili bölümleri aşağıda bulabilirsiniz:
Madde Gerekçeleri
Madde 51- Maddeyle 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununun 15 inci maddesinde, tahkim yargılaması sonunda verilen nihai karara karşı açılacak iptal davasında görevli mahkeme bakımından değişiklik yapılmaktadır. Kanun mevcut halinde gerek tahkim yargılaması sürerken mahkeme kararına ihtiyaç duyulan konularda gerekse tahkim yargılaması sonunda verilen nihai karara karşı açılan iptal davalarında asliye hukuk mahkemesini görevli görmektedir. Yapılan değişiklikle tahkim yargılaması sonunda verilen nihai karara karşı açılacak iptal davasında görevli mahkeme, bölge adliye mahkemesi olarak öngörülmektedir. Tasarıyla bu Kanuna eklenen ek 1 inci maddeyle de tahkim yargılaması sürerken mahkeme kararına ihtiyaç duyulan konularda uyuşmazlığın niteliğine göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesinin görevli olması hükme bağlanmaktadır. Bu düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Tahkim” başlıklı Onbirinci Kısmında ve 5235 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişikliklerle de uyumlu ve o değişikliklerin zorunlu bir sonucu olarak yapılmaktadır.
Madde 52- Maddeyle, 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa ek 1 inci madde eklenmektedir. 4686 sayılı Kanun 21/6/2001 tarihinde kabul edilmiş ve 5/7/2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 4686 sayılı Kanun milletlerarası tahkim yargılaması sürerken mahkeme kararına ihtiyaç duyulan haller ile yargılama sonunda hakem veya hakem kurulu tarafından verilen nihai karara karşı açılan iptal davasında “asliye hukuk mahkemesi”ni görevli görmüştür. Kanunun kabul ve yürürlük tarihi itibariyle asliye hukuk mahkemesi ve asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişki bir “görev ilişkisi” değil bir “iş bölümü ilişkisi”dir. Dolayısıyla milletlerarası tahkime konu olan uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinin görev alanına girmesi durumunda metinde asliye hukuk mahkemesi yazsa da asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunda herhangi bir duraksama söz konusu olmamalıdır. Ne var ki 13/1/2011 tarihinde kabul edilen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında 26/6/2012 tarihinde 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle asliye hukuk mahkemesi ve asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişki “iş bölümü ilişkisi” olmaktan çıkarılarak “görev ilişkisi” niteliğine çevrilmiştir. Bu değişiklikten sonra 4686 sayılı Kanunda asliye hukuk mahkemesinin görevli görüldüğü işlerde uyuşmazlığın niteliğine göre asliye ticaret mahkemesinin görevli sayılıp sayılmayacağı konusu tartışmalı hale gelmiştir. Yapılan düzenlemeyle bu Kanunda asliye hukuk mahkemesine verilen görev ve yetkilerin, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi tarafından kullanılacağı hükme bağlanmaktadır. Böylece 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklik sebebiyle doğan tereddüt ortadan kaldırılmakta ve tartışmaların sona erdirilmesi amaçlanmaktadır. Tasarıyla 6100 sayılı Kanunun “Tahkim” başlıklı Onbirinci Kısmında, 5235 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 4686 sayılı Kanunun 15 inci maddesinde yapılan tüm değişiklikler, getirilen ek maddeyle uyumlu olup bu hükümler birlikte değerlendirilmelidir.
Madde 53- Tasarıyla, iflas erteleme kurumu yürürlükten kaldırıldığından maddeyle buna uyuma ilişkin düzenleme yapılmaktadır. Ayrıca tahkim yargılamasında iptal davasına bakacak mahkemeyi belirleme konusunda tasarıyla getirilen hükümler uyarınca asliye ticaret mahkemelerinin iptal davalarına bakacaklarına ilişkin hüküm madde metninden çıkarılmaktadır.
Madde 55- Maddeyle, Kanunun tahkimde görevli ve yetkili mahkemeyi düzenleyen 410 uncu maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Düzenlemeyle tahkim yargılamasında, nihai hakem kararı verilinceye kadar olan safhada, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkemenin, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi olması öngörülmektedir. Kanunun 411 inci maddesi uyarınca tahkim yargılamasına mahkemelerin yardımı, Kanunun ‘Tahkim” başlıklı Onbirinci Kısmında açıkça izin verilmiş olan hallerde mümkündür. Bu kapsamda tahkim yargılaması sırasında, ihtiyati tedbir ve delil tespiti (madde 414), hakemlerin seçimi (madde 416), hakemin reddi usulü (madde 418), görevin yerine getirilememesi (madde 420), tahkim süresi (madde 427), delillerin toplanması (madde 432) konularında mahkemelerin yardımı alınmaktadır. Değişiklikle tahkim yargılaması sırasında mahkemelerin yardımı alınan yukarıdaki konularda görevli mahkemenin uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi olduğu hükme bağlanmaktadır. Mevcut hükümde yer alan ve belirtilen konularda bölge adliye mahkemesini görevli gören hüküm, bölge adliye mahkemelerinin tüm yurtta faaliyete geçtiği 20 Temmuz 2016 tarihine kadar zaten uygulanamamıştır. Bu arada 5235 sayılı Kanunun 5 nci maddesinin, (2014 yılında 6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen) üçüncü fıkrasının (4) numaralı bendi, gerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunundan gerekse 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunundan kaynaklanan tahkim yargılamalarında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, iptal davalarına, hakemlerin seçimi ve reddine yönelik davalar ile yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalara asliye ticaret mahkemesince bakılacağına ilişkin hüküm getirmiştir. Uygulama da bu düzenleme çerçevesinde gelişmiştir. Belirtilen düzenlemelerden ayrı olarak Milletlerarası Tahkim Kanununun 3 üncü maddesi, tahkim yargılamasında mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde, asliye hukuk mahkemesini görevli mahkeme olarak hükme bağlamıştır. Tasarıyla yapılan bu değişiklikle özellikle 6100 sayılı Kanunun 410 uncu ve 5235 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (4) numaralı bendi arasındaki çelişkinin giderilmesi amaçlanmakta ve bu konudaki tercih, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi olarak ortaya konulmaktadır.
Madde 56- Maddeyle, Kanunun hakemlerin seçimini düzenleyen 416 ncı maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Tasarıyla Kanunun 410 ve 439 uncu maddelerinde yapılması Öngörülen değişikliklerle tahkim yargılamasında nihai karar verilinceye kadar mahkeme kararına ihtiyaç duyulan hallerde bu kararın asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemelerince verileceği, nihai karar verildikten sonra iptal davası açılırsa bu davaya bölge adliye mahkemelerinde bakılacağı hükme bağlanmaktadır. Bu değişikliklerin zorunlu bir sonucu olarak tahkim yargılaması devam ederken, hakem seçimi konusunda asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemelerince bu madde kapsamında verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulamayacağı hüküm altına alınmakta ve bu kapsamda “temyiz” ibaresi “kanun” olarak değiştirilmektedir
Madde 57- Maddeyle, Kanunun hakemin reddi usulünü düzenleyen 418 inci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Tasarıyla Kanunun 410 ve 439 uncu maddelerinde yapılması öngörülen değişikliklerle tahkim yargılamasında nihai karar verilinceye kadar mahkeme kararına ihtiyaç duyulan hallerde bu kararın asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemelerince verileceği, nihai karar verildikten sonra iptal davası açılırsa bu davaya bölge adliye mahkemelerinde bakılacağı hükme bağlanmaktadır. Bu değişikliklerin zorunlu bir sonucu olarak tahkim yargılaması devam ederken, hakemin reddi konusunda asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemelerince bu madde kapsamında verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulamayacağı hüküm altına alınmakta ve bu kapsamda “temyiz” ibaresi “kanun” olarak değiştirilmektedir.
Madde 58- Maddeyle, tahkim yargılaması sona erip hakem veya hakem kurulu tarafından verilen nihai karar aleyhine açılan iptal davasını düzenleyen 439 uncu maddede değişiklik yapılmaktadır. Birinci ve beşinci fıkralarda yapılan değişiklik, tasarıyla 410 uncu maddede yapılan değişikliğin zorunlu sonucudur. 410 uncu madde değişikliğinin gerekçesinde de değinildiği gibi tahkim yargılaması devam ederken mahkeme kararına ihtiyaç duyulan hallerde bu yardım, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi tarafından yapılacaktır. Yapılan değişiklikle tahkim yargılaması sonunda verilen nihai kararlar aleyhine açılacak iptal davasında görevli mahkeme bölge adliye mahkemesi olarak belirlenmektedir.
410 uncu maddenin mevcut halinde tahkim yargılamasında mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli mahkeme, tahkim yeri bölge adliye mahkemesidir. 439 uncu maddenin mevcut halinde iptal davası, tahkim yerindeki mahkemede açılacaktır. 5235 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (4) numaralı bendi uyarınca tahkim yargılaması sonunda verilen nihai kararlar aleyhine açılacak iptal davası asliye ticaret mahkemesinde görülecektir. 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununun 3 üncü ve 15 inci maddeleri uyarınca hem tahkim yargılaması sırasında ihtiyaç duyulan hallerde hem de tahkim yargılaması sona erip nihai karar verildikten sonra açılacak iptal davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Anılan hükümler sebebiyle tahkim yargılaması sürecinde ve nihai karar verildikten sonraki aşamada görevli mahkeme konusunda tereddüt oluşmuştur. Bu düzenleme bir yandan tahkim yargılaması sırasında ve yargılama tamamlanıp nihai karar verildikten sonraki aşamada görevli mahkemenin açık, kolay ve yeknesak bir şekilde belirlenmesi amacına hizmet edecek diğer yandan hak arayanlar bakımından etkin bir hukuki korumayı tesis edecektir.
Maddenin ikinci fıkrasında iptal sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. İkinci fıkranın (c) bendinde kararın tahkim süresi içinde verilmemesi bir iptal sebebi olarak öngörülmüştür. Kanunun 427 nci maddesinde tahkim süresi kural olarak bir yıl şeklinde belirlenmiştir. 439 uncu maddenin yedinci fıkrasında ise ikinci fıkrada belirtilen bazı hallerin varlığı sebebiyle iptal davasının kabulü halinde, aksi kararlaştırılmamışsa tarafların hakemleri ve tahkim süresini yeniden belirleyebilmeleri öngörülmüştür. Yedinci fıkrada sayılan bentler arasında tahkim süresine ilişkin (c) bendi bulunmamakta; bu sebeple tahkim süresine ilişkin şarta uyulmadığı için iptal kararı verilmişse yeniden tahkim yoluna gidilmesi mümkün olmamaktadır. Yapılan değişiklikle tahkim süresine ilişkin iptal sebebini düzenleyen (c) bendi de yedinci fıkra kapsamına alınmakta ve böylece tahkim süresine uyulmaması sebebiyle iptal kararı verildiği hallerde dahi aksini kararlaştırmamışlarsa tarafların hakemleri ve tahkim süresini yeniden belirleyebilmelerine imkan tanınmaktadır.
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı
Madde 51- 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununun 15 inci maddesinin (A) fıkrasının birinci bendinin ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde, ikinci bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan “Mahkemece” ibaresi “Bölge adliye mahkemesince” şeklinde, altıncı bendinde yer alan “mahkeme” ibaresi “bölge adliye mahkemesi” şeklinde ve yedinci bendinin birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “İptal davası, 3 üncü madde uyarınca yetkili asliye hukuk mahkemesinin bulunduğu yer yönünden yetkili bölge adliye mahkemesinde açılır, öncelikle ve ivedilikle görülür.” “İptal davası hakkında verilen kararlara karşı 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre temyiz yoluna başvurulabilir.”
Madde 52- 4686 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir. “EK MADDE 1- Bu Kanunda asliye hukuk mahkemesine verilen görev ve yetkiler, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi tarafından kullanılır.
Madde 53- 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “iflasın ertelenmesi,” ibaresi ile (4) numaralı bendinde yer alan “iptal davalarına,” ibaresi yürürlükten kaldırılmış, (1) numaralı bendinde yer alan “kaynaklanan davalara” ibaresi “kaynaklanan iş ve davalara” şeklinde değiştirilmiştir.
Madde 55- 6100 sayılı Kanunun 410 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkeme, konusuna göre tahkim yeri asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesidir. Tahkim yeri belirlenmemiş ise görevli mahkeme, konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi, yetkili mahkeme ise davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya işyeri mahkemesidir.”
Madde 56- 6100 sayılı Kanunun 416 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “temyiz yoluna” ibaresi “kanun yoluna” şeklinde değiştirilmiştir.
Madde 57- 6100 sayılı Kanunun 418 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “temyiz yoluna” ibaresi “kanun yoluna” şeklinde değiştirilmiştir.
Madde 58- 6100 sayılı Kanunun 439 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “tahkim yerindeki mahkemede” ibaresi “tahkim yeri bölge adliye mahkemesinde” şeklinde, beşinci fıkrasında yer alan “mahkeme” ibaresi “bölge adliye mahkemesi” şeklinde değiştirilmiş ve yedinci fıkrasına “(b),” ibaresinden sonra gelmek üzere “(c),” ibaresi eklenmiştir.