NEW YORK SÖZLEŞMESİ KAPSAMINDA BİR TENFİZ ENGELİ OLARAK DAVALIYA HAKEM TAYİNİ VEYA TAHKİM YARGILAMASI HAKKINDA USÛLÜNE UYGUN TEBLİGAT YAPILMAMIŞ OLMASI

NEW YORK SÖZLEŞMESİ KAPSAMINDA BİR TENFİZ ENGELİ OLARAK DAVALIYA HAKEM TAYİNİ VEYA TAHKİM YARGILAMASI HAKKINDA USÛLÜNE UYGUN TEBLİGAT YAPILMAMIŞ OLMASI

Hukukî dinlenilme hakkı, tahkim yargılamasında taraflara tanınmış temel bir haktır. Tarafların hakem tayini ve tahkim yargılaması hakkında yeterli şekilde ve zamanında bilgilendirilmeleri, hukukî dinlenilme hakkının gereğidir. Tebligat, tahkimde bilgilenme hakkının gerçekleşmesini sağlar. Tebligatın, hakem kararının geçerliliği ve icrası üzerinde doğrudan etkileri bulunur. New York Sözleşmesi m. V(1)(b)’de aleyhine hakem kararı verilmiş tarafa, “hakemin tayini veya tahkim yargılaması hakkında usûlüne uygun tebligatın yapılmamış” olması, bir tenfiz engeli olarak düzenlenmiştir. Bu çalışmada, New York Sözleşmesi m. V(1)(b) kapsamında “usûlüne uygun tebligat” kavramından ne anlaşılması gerektiği, bunun uygulamada nasıl ele alındığı incelenmiştir. Buna göre öncelikle tahkimde bilgilenme hakkı ve bu hakkın tebligatla ilişkisi ele alınmıştır. Ardından, tebligatın usûlüne uygun sayılması için aranan unsurlar değerlendirilmiştir. Uygulanacak hukuk ve ispat yükü gibi New York Sözleşmesi Sözleşmesi m. V(1)(b)’nin uygulanması ile ilgili konulardan sonra çalışma sonuç bölümü ile tamamlanmıştır. Tahkimde tebligatların resmî yolla yapılmamış olması ya da milletlerarası anlaşmalardaki yöntemlerin uygulanmamış olması, tebligatların usûlsüz sayılmasına yol açmaz; bu sebeple New York Sözleşmesi m. V(1)(b)’nin ihlali söz konusu olmaz. Ayrıca tebligat usûlüne her aykırılık veya eksiklik, New York Sözleşmesi m. V(1)(b) uyarınca hakem kararının tenfizinin reddi sonucunu doğurmaz. New York Sözleşmesi m. V(1) (b) kapsamında tebligatın usûlüne uygun olmaması sebebiyle hukukî dinlenilme hakkının ihlal edildiğine yönelik itirazlar dar yorumlanmalı, tahkim yargılamasının sonucuna etki edebilecek nitelikte olması aranmalıdır. Nihayet, kargo/kurye şirketlerince düzenlenen gönderi takip belgelerinde tebligatın içeriği yazmıyor olsa bile bu belgeler prensip olarak tebligatın yapıldığını ispata elverişli kabul edilmelidir. Davalı, kargo/kurye vasıtasıyla yapılan tebligatların tahkim yargılaması ile ilgili olmadığını, içeriğinin tahkim dışı belgeler olduğunu iddia ediyorsa bunu ispat etmelidir.

Makalenin devamı için Public and Private International Law Bulletin